Mavi Saçlı Çinli Kız

Bir çocuk gelişim hikayesi

….. yaşıyor mu ?

Aslında bu yazımın konusunu – pek hoş olmasa da – çocuklar için ve hatta bizim için bile bilinmeyenlerle dolu olan “ölüm” olarak seçtim. Uzun süre yazmak istemedim bu konuda…Çünkü herkesi hüzünlendiren ve hatta anıları canlandıran bir konu. Ama Mavi Saçlı Çinli Kız’la benim çok gündemimizde olunca yazmadan edemedim. Özellikle insanların ne kadar yıl yaşadıkları, neden öldükleri gibi konuları çok merak ediyor, sorguluyor. Belki de doğru olan budur, kim bilir?... Daha Fazlasını Oku | Share it now!

Ödevlerimi Yap-mı-cam…

“Ne çok ödev veriyorlar! Peki ben müzik dinleyemeyecek miyim ? Televizyon izleyemeyecek miyim ? “Wii” oynayamayacak mıyım?” gibi soruların her gün cevaplarını vermekten yorulduğum için okullar açılır açılmaz ve de ödevler başlar başlamaz hemen “Ödev Kuralları”nı oluşturup, geçen yazımda (https://www.mavisaclicinlikiz.net/cok-heyecanlaniyorum-anneeeee/) bahsettiğim şekilde birlikteyken yazıp, Mavi Saçlı Çinli Kız’ın odasının kapısına astım. Fakat ödevleri yaptırmak, kendi başına yapmasını sağlamak, sonrasında kontrol etmek ve de akşamın arta kalan vaktinde istediklerini yapabilmesini sağlamak gerçekten sabır işi benim için. ... Daha Fazlasını Oku | Share it now!

CESUR MAVİ YÜREK

Bir çocuğun büyümesi gerçekten zor..Özellikle hayatı anlamak için çok çaba sarfeden çocuklar için büyümek daha da zor. Biz büyüklerin ise onları anlamaya çalışması ve onlara saygı göstermesi daha da zor. Çoğu zaman unutuyoruz onlara ne kadar çok saygı göstermemiz gerektiğini ve aslında onlar sayesinde ne çok şey öğrendiğimizi. Bu yüzden kendimize hatırlatmamız lazım, düşünmemiz lazım acaba ben nasıl çocuğumu daha iyi anlayabilirim diye..Hatta bu sayede “kendi büyümemiz” için kafa yormalıyız sanırım. Bu şekilde birlikte büyüdüğümüzün farkına varabiliriz ve bu yüzden bize zahmet olarak gelmemeli onların çabalarını görmek.... Daha Fazlasını Oku | Share it now!

Pembe Merak Defteri -1 : Sihirli Gözlük Kutusu

Bir çocuk için gözlük ne demek hiç düşündünüz mü? Gözlüğün şekli veya çerçevesinin renginden öte ne çok detayı varmış meğer… Uzun zamandır gözlük ana konularımızdan birisi Mavi Saçlı Çinli Kız’la… Ben ki, uzun yıllar gözlük ve lens kullanmış, sonrasında lazer ameliyatı ile gözlüğe veda etmiş ve gözlüğü hiç sevmemiş birisi olarak günlük hayatımda bu kadar detaya hiç dikkat etmemişim, ya da Mavi Saçlı Çinli Kız’ın gözüyle gözlüğü hiç görmemişim… Mavi Saçlı Çinli Kız küçükken hiç gözlüğü yadırgamamış, gözlüklü birisini görünce korkmamış, insanların gözlük takıp takmamasına dikkat etmemiş, gözlükle ilgili soru sormamış bir çocuk olmasına rağmen son bir yıldır kimde gözlük görse ilk sorusu şöyle başlıyor: “Neden gözlük takıyorsun?” Sonrasında soruları art arda, verilen cevaplara göre değişerek devam ediyor. Neredeyse gözlüklü insanlardan kaçar oldum ! Cevap : Uzağı göremiyorum ondan takıyorum. MSÇK : Ne zaman takmaya başladın? Cevap : Çok küçükken…hatırlamıyorum, sanırım 5-6 yaşlarındaydım MSÇK : Çok mu tablete, bilgisayara baktın ? Neden uzağı göremiyorsun ? Cevap : Hmm o zaman tablet yoktu ama sanırım evet, çok televizyon izlemiştim, ondan taktım. Bak sen çok televizyon izleme, tamam mı ? MSÇK : Acaba doğuştan mı gözlerin bozuktu ? Cevap : Bilemiyorum, belki de doğuştandır. MSÇK : Aaaa Allah seni böyle mi yarattı ??? (“Allah, yaratan, neden bazı insanlar kısa, uzun, engelli vb” konuları da gündemimizde olan konulardan hala, o yüzden araya bu soru mutlaka geliyor J) Cevap : Olabilir. Sen ne kadar meraklısın böyle… :) MSÇK : Peki neden kare çerçeven var? Kutusunu görebilir miyim ? Sihirli kutu mu senin gözlüğünün kutusu ? gibi, gibi uzuyor konu… Gözlük takma nedenine göre sorular çeşitlenebiliyor. Yakını göremeyenler, güneş gözlüğü takanlar, numaralı güneş gözlüğü takanlar, lens takanlar, hem yakın hem uzak gözlüğünü aynı gözlükte takanlar gibi. Aklına takılan sorulardan birincisi insanların kaç yaşında gözlük takmaya başladıkları, zira kendi yaşıyla diğer insanların yaşlarını kıyaslıyor hemen…Göz doktoruna kontrole gittiğimizde doktoru gözlük vermediğinde çok üzülüyor : “Ne zaman takıcam ama ??? ” diye soruyor hayal kırıklığıyla :) Kendisi o kadar çok gözlük takmak istiyor ki bana ve babasına yakın zamanlarda birbirimizin haberi olmadan gözlük çerçevesi aldırdı ! Biri mavi çerçeveli oval, diğeri pembe çerçeveli ve köşeli :) Yakın gözlüğü yaşlandığında takıldığından yaşlıları çok seviyor, hemen gözlüklerini soruyor, arkalarına geçip kıpır kıpır dolaşarak, arka camdan bakmaya çalışıyor, takmak istiyor. Hatta, bana da sık sık : “Sen artık yaşlandın, ne zaman yakın gözlüğü alacaksın?” diye soruyor :) . Hatta kendince gözlük oyunları kuruyor, amaç ise oyunda babasının numaralı gözlüğünü takabilmek :). Diğer merak ettiği konu ise “Ayyy sakın gözlük takma, gerçekten çok kötü bir şey” dediklerinde, kötü olan bir şeyi neden onların da kullandığı… Hani büyükler sigara içerler ve “Sen sakın içme! Bu çok kötü bir şey” derler ya, onun gibi sanki. Neden kötü olabilir ki, hem çocuklar da gözlük kullanıyorlar şeklinde düşünüyordur kesin. Bütün bu konuşmalar geçerken, çok kişiyle bu konuyu konuştuğumuzdan gelen cevapların, aslında baya kafa karıştırıcı olduğunu farkettim Mavi Saçlı Çinli Kız’ın sayesinde :) Örneğin sihirli gözlük kutusu konusu…Öğretmeninin eşi söylemişti bir keresinde : “Bak sana sihirli gözlük kutusu göstereceğim” diye. Sonra kutunun içinde normal gözlüğün üzerine takılan camlarla gözlük, güneş gözlüğüne dönüştü. Bunu kutunun içinde hızlıca yapınca, kutu da sihirli hale geldi :) Gözlük birdenbire güneş gözlüğüne dönüşmüştü. İşte sihirli gözlük kutusu soruları da bundan sonra başladı :) Gözlük konusu ve detayları fazla gündem olunca terapistimiz sevgili Elif Hanım “Merak Defteri” oluşturmamızı önerdi. Hemen şirin mi şirin üzerinde kalpler olan pembe bir defter aldık. İlk sayfaya kocaman harflerle GÖZLÜKLER yazdık ve aklına gelenleri, sorularını, cevaplarını yazdık, böylece ne zaman aklına bir soru gelse dönüp bakıyoruz, resimlerini yapıyoruz. Pembe Merak Defterine yazdığımız başka konularımız da var, şimdilik sürpriz olarak kalsın :) Gözlüklerle ilgili çocuk kitaplarına bakınca genelde gözleri bozuk olan, gözlüğe ihtiyacı olan, fakat farkında olmayan, sonra farkedip gözlük alan ve mutlu sonla biten hikayeleri görüyorum. Hatta en sevdiğim Susanna Tamaro’nun “Kitaplardan Korkan Çocuk” kitabı…Oysa bize; gözlüğe çok meraklı, neden takıldığını merak eden ve de gözlük takmak isteyip neden takamayacağını anlatan bir kitap lazım :) Belki Mavi Saçlı Çinli Kız kendisi böyle bir hikaye yazar ! Hem iyice detaylı öğrenmiş olur, hem de kendisi gibi bu konuda tüm meraklı çocuklara eğlenceli bir kitap hediye etmiş olur.... Daha Fazlasını Oku | Share it now!

We Can Do It! (Bunu Yapabiliriz!)

Birkaç hafta önce bir haftasonu, Mavi Saçlı Çinli Kız’la beraber yakın arkadaşlarımız Şükran ve Hüseyin’in Edirne’deki köylerine kiraz toplamaya misafir olarak gittik. Oğlum ve eşim, tenis turnuvası olduğu için gelemediler ama bir dahaki sefere mutlaka ailecek gitmek üzere sözleştik.

Köyde ne çok eğlendik hep birlikte! Arkadaşlarımızın sevgi dolu kalabalık ailesi bizi öyle güzel ağırladı ki sanırım hiç unutamayacağımız bir haftasonu geçirdik. Benim için önemli olan Mavi Saçlı Çinli Kız için köy ortamında ilk kez bulunması, büyük ve sıcacık bir aile tarafından sevilmesi, tarlalarındaki ve evlerinin bahçesindeki ağaçlardan doyasıya kiraz, dut, erik toplaması, hatta umarım en kısa sürede yapacağım yaprak sarması için asma yaprağı toplaması oldu.

Sevgili kiraz ağacımız

 

 

 

 

 

Continue reading

Gizemli Enstrüman

Mavi Saçlı Çinli Kız geçen gün müzik aletleri satan büyük bir mağazaya gitmek istedi. Çok mutlu oldum çünkü bir süredir müziğe olan ilgisi sanki azalmış gibiydi. Acaba ne oldu da gitmek istedi bilemedim ama “hadi hemen gidelim” dedim. Annem, ben ve Mavi Saçlı Çinli Kız mağazaya gittik. Mağaza oldukça büyük ve içerde çok fazla değişik müzik aleti var. Mavi Saçlı Çinli Kız mağazaya girince gözlerindeki parıltıyı görebiliyordum, ayrıca müzik söz konusu olunca içi kıpır kıpır oluyor, heyecanlanıyor ama neden o kadar heyecanlandığını da net olarak ifade edemiyor. Önce piyanoların olduğu yere koştu. Sonra kasada duran beye gidip kemanları göstererek : “Keman çalabilir miyim?” diye sordu. Ben o kemanların satılık olduğunu ve tellerinin hassas olduğunu söyledim çünkü keman çalmayı bilmiyor ve zarar verebilir diye düşündüm. (Aslında çocuklar için tüm müzik aletlerine rahatça dokunup, deneyimleyebilecekleri bir alanları olsa ne güzel olur… )

Continue reading

« Older posts